Yavaş Değil, Derin: Ayurvedik Elementlerle Bir Yazılımcının Dünyası

14/08/2025
Hepimiz farklıyız, sadece yetkinliklerimizle değil; algımız, iletişim biçimimiz ve iş yapma şekillerimizle… Kökeni Hindistan’a dayanan yaklaşık 5000 yıllık bir alternatif tıp sistemi Ayurveda, bu bireysel farklılıkları beş element (eter, hava, ateş, su, toprak) üzerinden anlamamıza yardımcı olur. Bu yaklaşım, herkesin doğasının eşsiz olduğunu bize hatırlatır. Her birey, bu elementlerin farklı oranlarda birleşiminden oluşur ve bu bileşim bizim düşünme, hissetme ve davranma biçimlerimizi belirler.
Bu element temelli yaklaşım, iş yaşamında yalnızca bireyin kendini tanımasına değil; ekip içindeki farklılıkları anlamaya, çatışmaları azaltmaya ve görev dağılımlarını daha verimli hale getirmeye de katkı sağlar.
Hazırsanız, gelin size eter + toprak elementleri baskın bir yazılımcının (Mustafa) örneği üzerinden bu yaklaşımın iş yaşamındaki pratik karşılığını anlatayım.
Başrol oyuncumuz Mustafa, 36 yaşında, 7 yıldır aynı şirkette backend geliştirici olarak çalışıyor. Sessiz, disiplinli, kendi halinde biri. Çalışma arkadaşları onu “içe dönük”, “dikkatli”, “işini iyi yapan ama biraz yavaş” olarak tanımlar. Tanıdık geldi mi?
Mustafa Nelerden Şikayet Eder?
- Sürekli gelen revizyonlar ve güncellemelerin odağını bozmasından
- İşine karışılmasından ve kod yazarken bölünmesinden
- “İyi niyetle” olmakla birlikte özensizce planlanmış iş taleplerinden
- Teknik detayları anlatmak zorunda kaldığında kendini doğru ifade edememekten
- Hız beklentisinin kaliteden daha önemli görülmesinden
- Ne yaptığının tam olarak anlaşılmamasından ve görünür olmamaktan
Yaptığımız test ile Mustafa’nın varoluşunda 2 baskın element fark ettik: Eter ve toprak. Peki bu elementler yazılımcı kimliğinde nasıl tezahür eder?
Eter:
- Soyutlama yeteneği yüksektir, sistemi en baştan tasarlar.
- Geleceği düşünen, vizyoner çözümler üretir.
- Sadelik ve işlevsellik onun için önemlidir.
- Düşüncelerini kelimelere dökme ve özetleme konusunda zorlanabilir.
Toprak:
- Detaycı, sistematik, düzenli çalışır.
- Kurallara, süreçlere ve istikrara önem verir.
- Sabırla çalışır ama bu sabır bazen hantallık olarak algılanabilir.
- Projenin “insani” tarafından ziyade, “altyapı” tarafına odaklanır.
Güçlü Olduğu Alanlar:
- Yazılım mimarisi ve altyapı tasarımı
- Büyük ve uzun soluklu projelerde sürdürülebilir sistem kurmak
- Veritabanı tasarımı, veri bütünlüğü, performans optimizasyonu
- Kodun teknik kalitesi ve organizasyonu
Zorlanabileceği Alanlar:
- Sürekli değişen talepler karşısında esneklik göstermek
- Teknik olmayan kişilerle etkili iletişim kurmak
- Projeleri hızlı tamamlamak ve anlık çözüm üretmek
- Basit işlerin kendisine atanması
Mustafa’yı zaman yönetimi başlığında değerlendirdiğimizde, eter elementinin strateji odaklı planlaması ile toprak elementinin detaylara harcadığı mesai birleşince yavaş ve pratik olmayan biri olarak algılanabilir.
İç dünyasında derin olmasına rağmen dış dünyada tepkisiz gözükebilir yani takım içinde yanlış anlaşılmaya oldukça müsaittir.
Kurumsal Gözlem:
Mustafa, derin teknik bilgiye ve güvenilir bir yapıya sahip. Ancak modern ekip dinamikleri içinde bazen “yavaş” ya da “soğuk” biri olarak algılanabilir.
Ona sabit ve dikkat gerektiren işlerde yer verilmesi, iletişim sorumluluğunun paylaşılması ve planlamaya dahil edilmesi verimini artırır. Kodun kalitesini yıllar sonra bile garanti edecek bir yapı kurar, ama bunun anlaşılması zaman alabilir.
Eter + Toprak Profilindeki Mustafa’ya Stratejik Mesaj Nasıl Verilmeli?
1. Hazırlıksız, doğaçlama iletişimden kaçınılmalı.
- Mustafa kendini güvende hissetmek ve düşünmeye zaman bulmak ister.
- Toplantıdan önce brief vermek, konuşma gündemini önceden paylaşmak faydalıdır.
2. Mesaj kavramsal + sistematik olmalı.
- Eter kavramsal ve büyük resmi anlamak ister.
- Toprak ise detayları ve yöntemi bilmek ister.
Bu yüzden,“Bu projenin uzun vadeli etkisi şu olacak… Bunun için öncelikle şu üç adımı sistematik şekilde kurmamız gerek.” benzeri mesajlar hem yöneticisinin / ekibin kendisinden beklediği işi tamamlamasını, hem de Mustafa’nın dağılmadan, nitelikli bir sonuç üretmesini sağlar.
3. Netlik önemli ama derinliksiz ifade rahatsız eder.
Neden-sonuç ilişkisi kurarak iletişim:
Yanlış yaklaşım: “Şu kodu hemen yazmalısın.”
Doğru yaklaşım: “Bu modül diğer tüm sistemi etkileyeceği için, kaliteyi koruyarak önümüzdeki haftaya kadar bu kısmı netleştirmemiz önemli.”
4. Zaman baskısı yaratmak yerine “düzenli ilerleme” vurgusu yapılmalı.
- “Yetiştirmen lazım” demek yerine, süreci birlikte yapılandırmak daha etkili olur.
- Ona “zaman verildiğinde” daha yaratıcı ve üretken hale gelir.
5. Görünürlük ihtiyacı fark edilmeli ama doğrudan övülmemeli.
Mustafa görünür olmak ister ama pohpohlanmak istemez.
Doğru yaklaşım:
“Yaptığın altyapı çalışmaları sayesinde sistem bu kadar stabil. Bu uzun vadeli düşünce bizim için çok değerli.”
Özetle; İş yaşamında kişinin potansiyelini onun doğasına uygun yaklaşımlarla ortaya çıkarmak mümkündür. Ayurvedik element yaklaşımı, bize her bireyin bir denge ve yapı taşı olduğunu hatırlatır.
Eter ve toprak elementleri baskın kişiler; istikrar, altyapı ve sürdürülebilirlik gibi değerleri kuruma taşırken, uygun koşullarda derinlikli, güven veren ve uzun vadeli etkiler yaratan işler ortaya koyarlar.
Eğer bu doğaya uygun olmayan beklenti ve iletişim biçimleriyle yaklaşılırsa, bu kişiler ya geri çekilir ya da yanlış anlaşılır. Oysa kendi ritminde çalışmasına alan tanındığında, bir ekibin sessiz ama en sağlam taşı olabilirler. Bu yaklaşım yalnızca bireyin iyi olma halini değil; aynı zamanda çalışan bağlılığını, kurum içi memnuniyeti ve sürdürülebilir verimliliği de artırır.
Her orkestrada sesi duyulmayan ama ezgiyi taşıyan bir enstrüman vardır. Mustafa da öyle biri. Ve onu gerçekten duymak için önce notaların elementlerini tanımak gerekir.
Mustafa’nın hikâyesinde kendinizden bir parça bulduysanız, bilin ki yalnız değilsiniz.
Peki ya siz? Toprak mısınız, ateş mi, yoksa biraz eter?
Yoksa ekibinizin yarısı su elementi, ama siz farkında değil misiniz?
Merak ettiyseniz bize yazın, elementlerin dilini birlikte çözelim.

Elçin Polat