Yapay Zekâ İlerlerken Ekibinizin Vizyonunu Ne Kadar “Genç” Tutuyorsunuz?
15/05/2025
Yapay zekâ (YZ) teknolojileri bir çok uzmana göre henüz emekleme döneminde olmasına rağmen, önlenemez ve takibi güç bir hızla gelişmeye devam ediyor. Geleneksel iş alanlarında yılda birkaç defa olabilecek büyüklükteki gelişmeler, YZ alanında neredeyse her hafta onlarca ürünle hayatlarımıza girmekte.
Bu hızlı gelişim, yalnızca teknolojinin kendisini değil, aynı zamanda bu teknolojileri yöneten lider kadroların profillerini de dönüştürüyor. Yapay zekâ ekosistemi daha genç, esnek, teknolojiye doğrudan temas eden liderlerin öne çıktığı, geleneksel yönetim kavramından farklı bir yönetişim kültürüne ev sahipliği yapıyor. Bu değişim aynı zamanda ekiplerin de “genç” bir vizyon ve adaptasyon yeteneğine sahip olmaları zorunluluğunu beraberinde getiriyor.
2025 yılı itibariyle;
- Geleneksel kanadı temsilen; Fortune 500 şirketlerinin CEO’larının yaş ortalaması: 59
- YZ sektörünün önde gelen şirketlerinin CEO ve kurucu ekiplerin yaş ortalaması: 42-44
- Bu ortalama YZ Startup’larında 30’lara kadar inebiliyor.
Belli başlı YZ şirketlerinin kurucuları ve şirketin önde gelen isimlerinin (mevcut/geçmiş) 2025 yılı itibariyle yaşlarından örnek vermek gerekirse;
Bu sayılar bizlere, yapay zekâ gibi dünyayı kökten dönüştürme potansiyeli taşıyan alanlarda, şirketlerin teknolojiye hâkim, çağı yakından takip eden ve gelecekteki teknolojik dönüşümleri şimdiden görerek iş süreçlerine entegre edebilen verimli ve etkin ekiplere her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.
Bunun için; veri kavramını, teknolojik okuryazarlığı, yapay zekâ araçlarını ve bu araçların stratejik kullanımını bugünden tezi yok iş dünyasının merkezine yerleştirmek önceliklerimiz arasında olmalı. Sadece teknik ekiplerin değil, yöneticilerin ve karar vericilerin de bu alanlarda temel bilgiye sahip olması, organizasyonların çevik ve yenilikçi kalabilmesi için kritik öneme sahip.
Dolayısıyla, gelecekte rekabet üstünlüğü; sadece sermaye büyüklüğüyle değil, güncel teknolojiyi doğru anlayan ve etkili şekilde kullanan nitelikli insan kaynağına sahip olmakla mümkün olacaktır.
